Bugünkü zincir konumuz bir işlemcinin olmazsa olmazı olan strateji. Kelime anlamı “önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yolların ve uygulanan yöntemlerin tümü.” olarak tanımlanıyor. Yani yapılacak hamlenin öncesinde planlanmış olası durumu.
Bunun için borsa camiasında kullanılan çok güzel bir söz var. “Plan your trade and trade your plan” yani “işemini planla ve planladığın işlemi yap” diyebiliriz. Şu ana kadar anlattıklarımın hepsi herkes tarafından nakarat gibi tekrarlanan sözler. Asıl olayımız bundan sonra.
Zincirlerimde bahsettiğim konular zaten herkesin duyduğu, çokça söylenen ama kimsenin kafasında tam olarak oturtamadığı konular. Ben biraz daha bunları nasıl hayata geçirebilirsiniz onun üzerine yoğunlaşmak istiyorum.
Tamam strateji önemli. Herkesin bir stratejisi olmalı. Ama nasıl kuracağız bu stratejiyi? Öncelikle başarılı olabilmek için kendinizi bir kalıba koymanız ve tanımlamanız gerekiyor. İnanın her şeyin başında bu geliyor.
Yani ne tür bir işlemci olduğunuza karar vermeli ve bunu esnetmemeye çalışmalısınız. Bildiğiniz gibi işlemciliğin türleri var. Scalperlar var, day traderlar var, swing traderlar var, position traderlar var. Var da var. Bunları şimdi tek tek anlatmayla vakit kaybetmeyeceğim.
Çünkü zaten İbrahim hocanın (borsaninizinden) bütün bunları en ince ayrıntısına kadar anlattığı inanılmaz bir arşivi var. Bilmeyenler mutlaka girip okusun.
Dediğim gibi ilk yapmamız gereken şey ne tür bir işlemci olacağınıza karar vermek. Yoksa günlük mumla alıp, saatlik muma göre satan, 15 dakikalık mumla alıp haftalık bir dalga beklerken terste kalan ve ziyadesiyle yıpranan bir psikolojiye sahip olabilirsiniz.
Unutmayın ki bu işin temel taşı psikoloji. Onu sağlam tutamazsanız başarı imkansız. Ben İbrahim hocam sayesinde swing trade yöntemini benimsedim. Strateji kurmayla ilgili kısımda da sizin de bunu benimsediğini farz ederek anlatmaya devam edeceğim.
Ama anlatacaklarım tüm tarzlar için geçerlidir. Sadece stratejiyi kurarken koyulacak kurallar değişecektir. Yine geldik kurallara. Bu kurallar bizim olmazsa olmazımız. Esnetmeden ilerlemek çok zor ama mümkün mertebe esnetmeden devam edilmesi gereken yapılar.
Peki bir swing trader’ın olmazsa olmaz kuralları neler olabilir?
• Endeksle uyumlu yönde hareket etmek. Yani endeks yükselirken short açmamak, düşerken long açmamak önemli bir kural olabilir.
• İşlem açacağınız yönde hacimli ve gövdeli bir mum görmeden işleme girmemek bir kural olabilir. Yani bir flama gördünüz ama henüz tetiklenmedi diyelim. Fiyat üçgenin içinde devam ediyor.
Sırf flama var diye henüz yukarı kırılım gelmeden işleme girerseniz bir hüsranla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle tetiklenmesini beklemek sizi çoğu zaman kazalardan korur.
Şöyle bir grafikle örnek vereyim. Bu grafikte flama içerisinde flama çalışıp direk kadar gidecek umuduyla işleme giren bir kişinin dramını görüyorsunuz.
Devam edelim.
•Gün içerisinde işleme girmemek, girilecekse de devam eden günün mumundan bağımsız bir önceki günün mumu baz alınarak işleme girmek bir kural olabilir.
Çünkü gün içi her hareket silkelemedir ve kapanış mumu, sabah 11:00’da gördüğünüz mumdan çok farklı bir mum olabilir. Genel kurallar bu şekilde uzatılabilir.
Şimdi çemberi biraz daha daraltıp bir işlem için nasıl strateji belirlenebilir onlardan bahsedeceğim. Asıl kısım burası. Çünkü insanlar en çok bir işlemi nasıl yönetebilecekleri konusunda zorlanıyorlar.
Diyelim ki bir hissede şu şekilde bir yatay alan keşfettiniz. Çizimlerimizi yapıp sabırla grafiğin olgunlaşmasını bekleyeceğiz. İsterseniz üst ve alt çizgilere alarm kurarak fiyatın oraya temas ettiğinde size bildirim gelmesini de sağlayabilirsiniz bu size kalmış.
Şimdi stratejimizi şöyle kuracağız; fiyat bu yatay alanı ne yöne kırarsa (aşağı veya yukarı), eğer kırılım da hacimli ve gövdeli bir mum ise ya hemen ya da biraz gidip onaya döndükten sonra stop seviyemizi belirleyip işleme gireceğiz. Bu bizim giriş stratejimiz.
Aradan biraz zaman geçti. Fiyat geldi üst çizgiyi inanılmaz bir hacimle ve uzun, gövdeli bir mumla yukarı kırdı. Burada direk breakout mumuyla işleme girebiliriz. Ve Stop seviyemizi de kırdığımız yatay çizginin altında bir kapanış olarak belirleyebiliriz.
Eğer bunları zihinden takip etmekte zorlanıyorsanız grafik üzerinde işaretleyerek da takip edebilirsiniz. Pozisyonu aldıktan sonra tek yapmamız gereken hareketi beklemek.
Bir süre sonra karşımıza şöyle bir görüntü çıkıyor. Kırdığımız direncin artık destek olarak çalışması ve yeni hamle için güç toplama aşaması. Hareket yaklaşıyor derken aşağıya doğru gelen uzun bir mum. İşte bu mum da bu örneği seçmeme sebep olan mum.
Genel kurallarımızdan biri neydi? Gün için işlem yapmamak. Eğer gün içerisindeki mumlara göre işlem yapsaydık o iğne henüz iğne değilken bu kağıtta kimse kalmazdı. Ama kapanış bekleyenler içeride kalmayı başardı.
Peki neden? Çünkü bir stratejileri vardı, kapanıştan önce işlem yapmayacağım ve stop çizgim altında kapanış olmadığı sürece işlemde kalacağım dediler.
Sonuç olarak da bu şekilde bir yükselişle ödüllendirildiler. Evet anlatmak istediğim buydu. Bu sabit bir işleme giriş çıkış örneği, dışarıdan baktığında çok basit görünüyor ama içerisinde ne psikolojik savaşlar, ne korkular ne coşkular barındırıyor bir bilseniz.
Sadece koyduğumuz kurallara sabit kalarak bu işlem yapılabilirdi. Ama bir stratejimiz, yani nereden alacağız, nerede stop olacağız gibi bir oyun planımız olmasaydı, bu trendi yakalamak mümkün olmazdı.
Bu bizim endeks’ten bir kağıt ve Kasım rallisinde yaşanan bir hareket ve ben bu hareketi yakalamıştım. Şimdi işlemden nereden çıkacağımızla ilgili bir strateji yok burada diye soru soranlar olacaktır.
Öncelikle şunu belirteyim trade’in en zor konularından biri de yakalanan bir trendde işlemden ne zaman çıkacağına karar vermektir. Bunun için ayrıca bir zincir yapacağım.
Kendi çıkış stratejilerimi paylaşacağım. Bu zincirdeki amacım bir oyun planımızın olmasının ne kadar önemli olduğunu, ve o oyun planını nasıl kurgulayacağımızı göstermekti. Umarım faydalı olmuştur dostlar.
Hakan Kocabıçak